Cinler İnsanları Yönetebilir mi?
KONU BAŞLIKLARI
Cinler, insanları yönetebilir mi? Cinler büyülü kişileri yönetir mi? Cinler insanları nasıl sahiplenir? Cinler insanı nasıl yönetir? Cinlerin büyülü ve musallatlı kişileri yönettiği nasıl anlaşılır? Belirtileri nelerdir?
Cinler İnsanları Yönetebilir mi?
Cinler, insanları kendilerini fark ettirmeden veya fark ettirerek kandırabilir, ona emir ve talimatlar vererek yönetebilir. Cinlerin insanı kandırabilmesi veya yönetilmesi için mutlaka o insanın bedenine girmesi gereklidir.
Büyülü kişilerin çoğu da cinler tarafından yönetilmektedir.Mesela, karı kocayı ayırma büyüsü yapıldığında,eşlerden birinin veya her ikisinin görünürde bir neden yokken birbirinden nefret etmesi,istememesi ayrılmaya kadar gitmeleri,onların cinler tarafından yönetildiğini gösterir.
Cinler varlıklarını hiç bildirmeden ve farkettirmeden insanları kendilerine bağlama ve kayıt altına alma yöntemleri şöyle olmaktadır:
Bu kişilerin en büyük özellikleri,kendilerinin bir cinle bağlantıda olduklarını kesinlikle bilmemeleri ve ve farketmemeleridir.Oluşan hallerin,kendi üstün özelliklerinden ileri geldiğini sanmaları;bu yüzden de herkese tepeden bakar bir şekilde yaşayıp,yerine göre de yapmacık alçak gönüllülük göstermeleridir.
Cin şeytanı,büyü veya musallat olarak kişinin içine girer ve o kimsede fiziksel-bedensel ve uykularında hiç bir sıkıntı ve belirti vermez. Sadece psikolojik-ruhsal olarak etkileyebilir. Cinin en tehlikeli yönetmesi bu şekilde olur.İnsanın karakteri,kişiliği,yapısı,davranışları,hal ve hareketleri aniden değişir,fakat hiç kimsenin aklına bunların cinlerden olduğu gelmez. Kendisinin depresyon veya panik atak geçirdiğine inanır. Seanslara gider veya ilaç kullanır ve sıkıntılar geçmez.Cin asla kendini belli etmez. Bu durumu ancak,büyü bozma işini iyi bilen bir hoca tespit edebilir.
Bütün pagan (puta tapan) dinlerinde şeytani cinler bu insanlara kendilerini hiç bildirmeden,fark ettirmeden onları yönetirler.Normal bir insan,kendi eliyle yaptığı putlara veya aya,güneşe,ateşe,yıldızlara,bazı hayvanlara tapar mı? Onların hepsinin içinde cin şeytanları olup, Allah tealaya şirk koşmalarını sağlamaktadır.Cehennemin dibine gidecek olan şeytan ve taraftarları kendileriyle birlikte insanları da aldatarak cehenneme gitmelerine neden olmaktadır.
Cin şeytanlarının,insan üzerinde yapmak istedikleri tek şey,o kişiyi Allah tealaya ve dine inandırmamaktır. Kişi dinden çıktığı inancını kaybettiği zaman ona istediği her şeyi kolaylıkla yaptırır. İnsanın,cin şeytanına karşı direnci kırılmıştır ve artık onun hükmü altına girmiştir.
Bu çeşit cinle irtibatı,ilişkisi olan kişilerin ikinci büyük özellikleri de Cinlere inanmamaları,cinleri kabul etmemeleridir.Cinlerin varlığını inkâr eden açıklamalar yaparlar.Günümüzde bile şeytana tapan insanların bir kısmı, semavi dinlerde açıklanan şeytanın gerçek olduğuna inanmazlar.Cinlerin ve şeytanların gerçekte yok olduğuna inanırlar. Şeytanı,bir tanrı ve yaratıcı (haşa) olarak görürler.Çünkü içindeki şeytani cinler kendilerini bildirmeden veya fark ettirmeden onları bu şekilde yönetirler.
Cinler varlıklarını bildirerek de insanları yönetebilir. Kişi içinde cinlerin olduğunu,ona yapması için emirler verdiğini bilir fakat karşı koyamaz. Cinle uzun süre o kimsenin içinde kalırsa onu tamamen eline geçirir karakterini,huyunu,kişiliğini,şahsiyetini değiştirir ve tanınmaz hale getirir.
Bu tür olaylarda kişi, cin şeytanlarını duyabilir,onunla konuşabilir ve görebilir.Cinler,onlara akıl almaz vaatler verir.Her şeyi yapabileceğine üstün bir insan olduğuna,ruhunun geçmişteki önemli bir şahsiyetin ruhu olduğuna (reenkarnasyon) gibi yanlış inanışları telkin edip inandırırlar.
Cinlerin verdikleri fikir ve vesvese ile cinleri kabul etmemektedirler.
Altıncı hissinin kuvvetli olduğunu söyleyen kimseler kesinlikle cinlerin tasallutu altındadırlar ve cinler tarafından yönetilmektedir.Altıncı hissi kuvvetli olan kişilerin hemen tamamı,bu hislerin cinler tarafından verildiğini bilmez ve anlamaz,her şeyi kendilerinden bilirler. Bu durum cinlerin insanı yönetmelerinin ilk aşamasıdır. İnsan 6. hissinin güçlü olmasıyla gurur ve kibre kapılır.şeytanın istediği de budur. Şeytan onu tam ele geçirince,kendini fark ettirir. İnsanda bu sözde yeteneğinin kaybolmasını istemez ister istemez cinler tarafından yönetilmeyi kabul eder.
Büyücüler , cinler tarafından yönetilmektedir. Büyü yapmak için cinlerle irtibatlı olmak şarttır.Büyücü,cinlerin isteğini yerine getirir,şeytani cinde büyücüye yardım eder.Büyücü ve cinciler içlerindeki şeytani cinleri varlığını bilirler.
İnsanların büyü bozdurmak için gittikleri hoca adı altındaki kimselerin çoğu cinler tarafından yönetilmektedir.Bu kişiler dikkatlice incelendiğinde gururlu,kibirli, asabi,dengesiz konuşmalar,tutarsız davranış ve hareketler kendi kendine konuşmalar yaptıklarını görebilirsiniz.Konuşmalarında dinden,imandan bahsederler ama yaptıkları işlerin islamla ilgisi yoktur. Büyü yaparlar,sonrada kendilerini müslüman olarak tanıtırlar. Allah’a şirk koşmadan sonra en büyük günahlardan olan,insanların hayatını perişan eden,büyü yapan bir kimseyi cin şeytanları yönetmiyor mu? Kesinlikle şeytanlar yönetiyor.Cinler tarafından yönetilmeyen bir insan kesinlikle büyü yapmaz.
Farkında olarak veya olmayarak;dengesiz davranan,sözleri birbirini tutmayan,kişilik bozukluğu olan,kendi kendine konuşan,kendisinin bazı güçleri olduğunu söyleyen,reenkarnasyona inanıp kendinden önce ölmüş birinin ruhunu taşıdığını iddia eden,dine inanmayan kişilerin tamamı cinler tarafından yönetilmektedir.Fakat bunların çoğu cinler tarafından yönetildiğini bilmemektedir.
Büyülü kişilerin çoğu da yukarıda saymış olduğum durumları yaşarlar ve cinler tarafından yönetilirler. Büyülenmiş insanlar cinleri kendileri davet etmedikleri,çağırmadıkları için durumun farkında olmayabilir. Cin şeytanı o kimseye hissettirmeden daha kolay yönetir.
Önemli bir kısmı da kendinde psikolojik bozukluk veya depresyon olduğunu zanneder.
Fal bakanlar da cinler tarafından yönetilmektedir. Fal bakanlar içindeki cinlerle irtibata geçip sizin hakkınızda bilgi vermektedir. Hiç bir insanın başka bir kişinin geçmişini bilmesi mümkün değildir.
Şeytana tapan kimseler cin şeytanları tarafından yönetilmiyor mu? Aklı başında,normal bir insan cinlere sığınıp onlardan yardım ister mi? Bu durum o insanların cinler tarafından yönetildiğini göstermiyor mu?
Allah teala Kur’an’ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
Onların hepsini bir araya toplayacağı gün şöyle diyecektir: “Ey cin topluluğu! İnsanlardan pek çoğunu saptırıp aranıza kattınız.” Onların insanlardan olan dostları, “Ey Rabbimiz! Bizler birbirimizden yararlandık ve bize belirlediğin süremizin sonuna ulaştık” diyecekler. Allah da diyecek ki: “Allah’ın diledikleri (affettikleri) hariç, içinde ebedî kalmak üzere duracağınız yer ateştir.” Ey Muhammed! Şüphesiz senin Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir. (En’am-128)
Bu ayet,cinlerin insanları yönettiği,kandırdığı ve aldattığını açıkça ifade ediyor.
✮ ✮ ✮
Cinlerin insanları yönetmesi,insanın iradesine bağlıdır.Bu iradeyi kullanabilmek için önce iman sonrada bilgi gereklidir. Allah’a ve islama inanmayan veya şüpheci gözle bakan kişileri cin şeytanları daha kolay ele geçirir ve yönetirler.
Allah Celle Celaluhu Kur’an’da buyuruyor:
İş bitirilince şeytan da diyecek ki: “Şüphesiz Allah, size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O hâlde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır.” (İbrahim-22)
Cinciler,büyücüler,falcılar,meditasyon yapanlar ve bunlar gibi spiritüel işlerle uğraşan kişiler kendi istekleriyle cinlerle irtibata geçip,onlar tarafından yönetilmeyi kabul eden insanlardır.Cinlerle irtibata geçen hiç kimse onları yönetemez ancak cinler insanları yönetir.
Şeytan,ben sizi çağırdım sizde bana uydunuz,Allah’ı unutup benim isteklerimi yerine getirdiniz.Suçu kendinizde arayın diyor.Cin şeytanının isteklerini yerine getirmek onun tarafından yönetilmek anlamındadır.
Cinler İnsanları Nasıl Yönetir?
Cinler, insanların içine büyü veya kendi istekleri ile girdikten sonra vesvese denilen iç ses ile yönetir. Ona sesli veya sessiz olarak talimatlar verir ve yapması için zorlar. Bazı kimseler bunun farkında olur bazıları ise olmaz. Cinler insanları bu şekilde yönetir.
•Bir kişi Allah’la konuştuğunu veya Allah olduğunu söyleyip veya üstü kapalı bir şekilde belirtip, dolaylı olarak sezdirmesi.
•Kendisini peygamber,büyük bir veli,sahabe gibi din büyüklerinden birisi olduğunu hissettirmeye çalışması.
•Ruhunun, ölmüş olan başka birine ait olduğuna (reenkarnasyon) inanıp bunu söylemesi.
•Sıkça vesvese gelip, kısa bir zaman sonra öleceğine inanıp,intihar etme duygusunu yaşaması.
•İçinden bir varlık tarafından yönetildiğini hissetmek ve onun dediklerini yerine getirmeye çalışmak veya yapması.
•Ani bir şekilde çift karakterli,şahsiyetli ve kişilikli olmak.
•Eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz kalmak,onların varlığından rahatsız olmak.
•Çocuklu kadınların çocuğunu istememesi,onun davranış ve ağlamasından rahatsızlık duymak,çocuğa sözlü veya fiili şiddet uygulamak.
•Evine girmekte zorlanmak,girdiğinde içinin sıkılması evde büyü olduğunu veya cinlerin yaşadığını düşünmek.
•İşe gitmek istememek,işe gittiğinde daralmak,sıkılmak,iş yapamamak. İyi bir işi olmasına rağmen işini bırakma isteğinin olması.
•Akla devamlı olarak olumsuz düşüncelerin gelmesi. Bu kötü düşünceleri yapması için içinden bir şeyin baskı yapması.
•Eşine,çocuklarına,arkadaşlarına ve çevresindeki insanlara gereksiz yere çabuk sinirlenmek,öfkelenmek.
•Başka insanların kendisi hakkında konuştuğunu düşünmek.
•Kulağına sesler ve gözüne görüntüler gelmesi.
•Saldırgan olmak,lüzumsuz yere insanlara saldırmak,onları kırmak üzmek
•Eşini görmek istememe,yanında sıkılmak,dokunmasına bile tahammül edememek.
•Hiç bir neden yokken eşinden ayrılma isteğinin olması veya ayrılmak.
•Sıkça fikir değiştirmek,yanlış olan düşüncelerde ısrarcı ve inatçı olmak.
•Cin,büyü gibi şeylere inanmamak.Cinler,büyülü insanın içinde olmalarına karşın vesvese vererek kişileri inanmasını istemezler.
•Kendisini diğer insanlardan farklı görmek ve bazı yeteneklerinin olduğuna inanmak.
Cinlerden birisine bağlı olarak yaşamış,cinler tarafından yönetilerek kandırılmış en büyük örnek, Hindistan’da yaşamış Ahmed Kadyani’dir .Kadyan kasabasında doğmuştur.Cinleri aracılığı ile büyük halk kitlelerini kendine bağladığı için,cinlerin insana neler yaptırdığının iyi bir misalidir.
Ahmed Kadyani,sık sık bir köşeye çekilip benliğini tanımaya çalışmaları yapmaktadır.
Bir gün aniden gizli bir ses işitir…Bu sesi sadece o duyabilmektedir. kendisinden başka o sırada yanında olsa bile,bu sesi duyamamaktadır.
Bu ses,babasının o gün akşam ezanından sonra öleceğini bildirir.
Ahmed Kadyani,üzülür ve korkar…
Bu üzüntü ve korku sırasında ses tekrar gelir:
-Allah kuluna yetmez mi?
Gerçekten akşam üzeri babası vefat eder.
Ahmed Kadyani,hikayesini şöyle anlatmaya devam eder:
-O sesi,ondan sonra çok duydum.O ses bana pek çok şey öğretti.O ses beni dünyaya tanıttı,meşhur etti.Fakir ve ihtiyaç sahibiyken beni çok zengin yaptı.
Ahmed Kadyani,cinlerden birisinin onu kendisine nasıl bağladığını,yönettiğini,bazı yanlış inançlara yönelttiğini, anlatmaya şöyle devam ediyor.
Kadyani’nin,kulağına gelen sesler hakkında görüşleri şöyle idi;
“Kulağıma gelen sözlerin Rahmani olduğundan asla şüphe etmiyordum. Çünkü,şeytan benimle alay etse,içimdeki fenalıklar dile gelse,mutlaka fark ederdim.
Bazen o sözleri uzaktan işitiyordum,bazende o sözler bizzat benim ağzımdan çıkıyor,fakat söyleyen ben olmuyorum…
O kadar ki,bazen hiç bilmediğim lisanlarda bile konuşuyorum.
Bir ruhun (cinin,şeytanın) veya ruhların bana hulul (içime girdiğine) inanmıyorum.
Cin sonunda Kadyani’yi şu işleri yaptırıyor:
Bir gün ortaya çıkıyor ve şöyle diyor:
“Lâ ilahe illâllah ,Muhammedun Resulullah!…Ben peygamberlerin en sonu ve en büyüğü olan Muhammed’in kalbini dolduran Şevki ile Mesih İbni Meryem’mim…
Muhammed’den başka peygamber gelmeyecek yalnız bir kişi onun hilatı fahiresine (onun iftihar edilecek mertebesine) bürünecektir…İşte ben,O’yum…Kadyanlı Ahmed,efendisi Muhammed’in Hatemülnebi’liğine (son nebi) halel gelmeden nebi olmuş,Tanrısından mukaddes bir görev almıştır.
Ahmed Kadyani,birinci dünya savaşından sonra ölmüş olup,kendisinden “keramet” diye adlandırılan bir çık haller de ortaya çıkmıştır.
Binlerce kişinin,gördükleri rüyalarla kendisine bağlanmaları,Yanında kırk gün kalan kimselerin semavi! işaret alarak bütün inkarlarından sıyrılmaları,kötürümleri bir kaç el teması ile,hastaları bir kaç sözle iyi etmesi onun en çok görünen ve “keramet” diye nitelendirilen hallerinden bazıları olmaktadır.Hatta kendisiyle tartışmaya giren birkaç kişinin sonunda ölmesi,şöhretinin yayılmasına daha da sebeb olmuştur.
Kendisinin “Mehdi” olduğunu iddia eden;ve mehdi ile ahir zamanda yeryüzüne inecek olan İsa’nın aynı şahıs olduğunu söyleyen;ve sonuç olarak,işte kendisinin “bu” kimse olduğunu sanan Mirza Gülam Ahmed Kadyani,kaba bir görüşe görüşle her ne kadar İslamiyeti yaymış ve genişletmeye çalışmış ve bir ölçüde de başarılı olmuşsa da;mesele iyi incelendiğinde görülüyor ki ,ortada,cinlerin önce bir kişiyi,sonra onun aracılığıyla binlerce kişiyi kendilerine bağımlı kılmaları; ve bu iş içinde islamiyeti koz olarak kullanmaları durumu mevcuttur.
Cinler varlıklarını bildirerek de insanları kandırır ve yönetebilirler,bazı insanlar vardır ki,kendisinin cinlerle irtibatlı olduğunu bilirler.İnsan,cinlerle irtibatlı olduğunu bildiği halde onlar tarafından nasıl kandırılır?Akla bu soru gelir.
Onun cevabı Kur’an’ı Kerim’de şu şekilde verilmiştir:
Şeytan da yaptıkları her şeyi kendilerine süslü olarak göstermişti. (En-Âm,43)
İşi bitince Şeytan’da “Doğrusu Allah size gerçek bir vaadde bulunmuştu;bende size bir vaadde bulundum,ama size yalancı çıktım,benim size karşı bir hakimiyetim yoktu;ancak sizi davet ettim,sizde bana icabet ettiniz.O halde beni kınamayın,kendi nefislerinizi kınayın.Ben sizi kurtaramam,sizde beni kurtaramazsınız. (İbrahim,22)
Şeytanların kime indiğini size haber vereyim mi?Onlar yalancı günahkarlara inerler.Bunlar şeytanlara kulak verirler,çoğu da yalancıdır. (Şuara,221..223)
O Şeytanın üzerine şöyle yazılmıştır:Her kim buna dost olursa,muhakkak onu sapıttırır. (Hacc,4)
İnsana, cinler kendi istekleriyle,büyü yoluyla,insanın kendi isteğiyle içine girerler ve o insanla iletişime,irtibata geçerler.
Cinler, o insanla konuşabilir,kendini gösterebilir.Kendi varlıklarını kişiye hissettirebilir.(Bu durumu herkes yaşamaz.)
İnsanın içine giren inançsız cinlerdir.Bunlara şeytan denir.Bu durumda güç Şeytan’dadır.O insana istediği gibi vesvese vererek isteklerini yaptırır.O kişi bunu anlasa,fark etse bile bir şey yapamaz,onu engellemeye gücü yetmez.Şeytana ancak Kur’an ile karşı konulabilir.
O halde,şeytan o kişiye akla hayale gelmeyecek işler yaptırır.İnsan da yaptıklarının doğru olduğunu zanneder.Ayette belirtildiği gibi “yaptıkları her şeyi kendilerine süslü (iyi bir şey yaptım zannını)” gösterir.
cinlerle irtibatı,ilişkisi olan herkes bu durumdadır.
Kendisine büyü yapılmış kişilerin tamamı,bedenindeki cinin varlığını bilmez, bir kısmı ise bilir.
Bu kişiler, cinlere ve büyüye inanmaz veya cinler tarafından inandırılmak istenmez.
Bu konular oldukça uzun olduğundan bu kadarı ile sizleri bilgilendirmek istedim.
Cinler Büyülü Kişileri Nasıl Yönetir?
Büyü ile insan bedenine giren cin şeytanları;o kişiyi etkisi,hükmü tesiri altına alır.Ona “vesvese”,”evham”,”kuruntu verir istediklerini yaptırmaya çalışır ve yaptırırlar.Bu durum da cinlerin,insanı yönetmesidir.
Büyülü kimse,cinlerin kendini yönetmelerine karşı koyamaz,istese de engelleyemez.
Büyülü insanın,farkında olmadan davranış bozukluğu,çok çabuk sinirlenmesi,çift karakterli olması,sözlerinde tutarsızlık olması, dengesiz davranması;büyülü kişiyi cinlerin yönetmesi anlamındadır.
Cin musallatında olduğu gibi,büyülü kimsenin Allah’la görüştüğünü söylemesi,kendini “mehdi” olarak görmesi,Peygamberlerle konuştuğunu anlatması, bazı varlıklarla iletişim kurması,kendini özel bir insan gibi algılaması,bazı güçlerinin olduğunu düşünmesi gibi durumlar, o kişinin büyü ile gönderilen cinler tarafından yönetildiğini göstermektedir.
Kendisine büyü yapılmış genç bir erkek bana;
“Hocam,benim özel güçlerim var!” dedi.
Bu güçlerin nasıl olduğunu,sana nasıl faydası var? Diye sordum.
Genç,”istediğim her şeyi yapabilirim!”
Mesela,neler yapabilirsin?Örnek ver dedim.
Büyü bozabileceğini!İsterse uçabileceğini!Suda yürüyebileceğini!İnsanları düşüncelerini okuyabileceğini!Söyledi.
Şu an aklımdan ne geçiyor’ dedim.
“Anlattıklarıma inanıyorsun,beni tasdik ediyorsun ! dedi
Onun,büyülü ve cinlerin hükmü altında olduğunu bildiğimden,ses çıkarmadım ve bildin! dedim.
Cin şeytanlarının insanları nasıl yönetip ne hale getirdiğinin,yaşadığım canlı bir örneğidir.